Seçim Dönemi

Hasan KAYA

Her seçim arifesinde şatafatlı adaylık süreçleri , gösteriler , dillerden eksik olmayan dini motifli sözcüklerle karşılaşıyoruz.  İnsanların aklındaki “siyaset yalandır” fikrini perdeye yansıtanlar, söylemlerde kalan vaatler, akabinde kendini kalkındırdığı oranda halka da bazı gösterişli hizmetlerin yapıldığı bir döneme daha girmiş bulunuyoruz.

Hele birde hiç ağızlarında düşürülmeyen “Hz. Ömer’in adaletiyle yönetime geleceğiz”. “Fırat’ın kıyısında bir kuzuyu kurt kapsa sorumlusu Ömer’dir” gibisinden daha nice ağızların yuvarlatılarak , karşıdakilere abdestligörüntüsü vererek yapılan  konuşmalara içimiz acıyarak şahit oluyoruz.

Halkı dindar olan bir toplumda , halkın dini inançlarını sömürerek , süslü sözlerle kalplerinedokunarak gerçekleştirilmeyecek vaatlerde  bulunmak – hele bazı siyasi ve sosyal olayların insanları mevcudiyete mecbur kıldığı bir zaman diliminde- yapılması hak olarak görülüyor .

  Gerçek muhalif bir kanadın mevcut olmaması ve karşıda sesi çıkan kişilerin varlığı mevcudiyeti pekiştirdiği için ne yazık ki insanların aldatılmasına zemin hazırlayacak sözlerin söylenmesi çok rahat oluyor.

   Uzun yıllardır bazı kalkınma hamlelerinin– kendilerine ‘cik’ , ‘cuk’ ekledikleri ve   kendilerine sağladıkları  faydalar göz önünde bulundurulursa-  lütuf gibi algılanması da başka bir şey.

   Hasılı bir zaman daha aldatılmaya devam edeceğiz gibi. Akabinde hizmetten ziyade dost akrabanın , eşraftan sayılan ensesi kalınların ceplerini doldurmanın hesaplarına girilecek.

  Fırat’ın kenarında kurtlar kuzu bırakmadığı halde kuzular telef edilmekle kalmalarının ve su kenarında gezmeklesuçlanmalarının misalini uyutulduğumuz için fark edemeyeceğiz fakat destek vererek bizi uyutanların gelecekte “başınıza silah mı dayadık” dememeleri için hiç bir neden yok.

   Aldanmayagerek yok. Aldatılmak için prim vermeye de. Bilinç sahibi olmalı ve nerde durduğumuza dikkat edelim . Henüz önümüzde uzun sayılacak bir süre varken daha akıl sahibi şeklinde düşünelim . İleride yürürken taşa takılıp hakaret etmeye gerek yok.

Biz insanlara düşen ayağımızın takılacağı taşı yolumuzdan kaldıracak kişilerin arkasında ilerlemektir.

 

 

Paylaş: