Batının İslam coğrafyası üzerindeki Ötekileştirme siyaseti

Serdar Mirza Mollabey

Kavganın,

Yokluğun,

İstikrarsızlığın,

Kaosun,

Şiddetin,

Öfkenin, dinmediği topraklar,

Batıya,

Rusyaya

Abd'ye

Fransız'a

İngiliz'e müttefik,

Öz kardeşine hasım,

Öz kardeşine düşman,

Öz kardeşine öteki insanlar,

Aynı Allah'a, aynı peygambere, aynı kitaba inanıp, aynı kıbleye yönelenlerin kardeşler olamadığı  coğrafya,

Türküyle,

Kürdüyle,

Arabıyla,

Aynı toprağın bağrında doğup büyüyen insanlık ailesinin ötekileştirilmiş çocukları,

~ Batının, çocuklarını;

Kimliklere,

Irklara,

Renklere,

Mezheplere ayırarak,

Binlerce kilometre öteden silah taşıyıp  birbirine kırdırdığı,

Topraklarını sömürdüğü,

Zenginliklerini çaldığı,

Hastalıklar yayıp ilaç sattığı,

Petrolüne el koyduğu,

Her karışına insan kanı dökülmüş,

Her santimine binlerce kursun sıkılmış,

Dini, inancı, değerleri, kültürü hırpalanmış,

Tarihi kan ve  göz yaşıyla yazılmış,

Yerinden, yurdundan edilmiş mazlum, mağdur ve mülteci çocuklar,

Düşürüldüğümüz kavgaları bir kenara bırakmanın vakti gelmedi mi?

Bir olmanın,

Birlik olmanın

Kardeş olmanın vakti gelmedi mi?

Gencecik yaşta toprağa düşen çocuklarımızın,

Kimliği, kişiliği, inancı elinden alınan evlatlarımızın vebalinden sorumlu değilmiyiz?

~Bu toprağın bağrından doğup tekrar aynı toprağın bağrına yatacak olan bizlerin, Allah'ın birer ayeti olan, "Türk, Kürt, Arap, Laz veya Çerkez" olmamız

Veya aynı kıbleye yönelen bizlerin Sünni yada Şii, Selefi, yada Halefi olmamızın bunca kan döküldükten sonra bir önemi var mı?

Milyonların mağdur, mazlum ve mülteci olduğu,

Ağlayan çocukların mermilerle susturulduğu,

Ağıtların ninnilerden çok yakıldığı,

Cennete gitmek isteyenlerin cehenneme çevirdiği,

Kanı petrolünden değersiz,

Silah ve ilaç sanayisinin en iyi müşterilerinin yaşadığı,

Çocuklarının korkudan uyuyamadığı,

Kaçan bebeklerinin sularda boğulduğu,

Kurşun ve bomba sesinin dinmediği,

Emperyalistlerin, Susan her namluyu,

İyileşen her hastayı, kaybedilmiş bir müşteri olarak gördüğü bir coğrafyanın makus talihini yenemeyen şahidleri,

Yetmedi mi?

Kan, feryad, zulüm ve gözyaşlarını dindirmenin zamanı gelmedi mi?

Kimliğimiz,

Irkımız,

Rengimiz,

İnancımız Allah'ın birer ayetiyken

Biz neyin mücadelesindeyiz?

Neyin kavgasındayız?

Nereye bu gidişimiz?

Dua ile...

Paylaş: