Elazığ’da Şeyh Said Kıyamının 100. Yılında Anma Programı Düzenlendi

Basın açıklamasında Molla Baki Çatay, Şeyh Said’in kıyamının bir isyan değil, ümmetin vahdeti için verilmiş bir ihsan olduğunu vurguladı. Şeyh Said’in hilafetin kaldırılması ve şeriatın ilga edilmesine karşı çıktığını ifade eden Çatay, “Hilafet, ümmetin birlik ve beraberliğini sağlayan bir yönetim sistemidir. Şeyh Said Efendi bu vahdeti parçalamaya çalışan zihniyete karşı kıyam etmiştir” dedi.

Çatay, Şeyh Said hakkında dile getirilen “ajanlık” ve “ihanet” ithamlarını sert bir dille eleştirerek, “Şeyh Said’in hayatı boyunca İngiliz görmediği, bir İngiliz ajanını tanımadığı açıktır. O, mücadelesini din, tevhid ve ümmetin birliği için vermiştir. Bu mücadeleyi etnik bir zemine indirgemek, Şeyh Said’i küçültmek anlamına gelir” diye konuştu.

Açıklamada, İslam ümmetinin çimentosunun şeriat ve hilafet olduğu ifade edilerek, bu değerlerin kaldırılmasıyla birlikte bugünkü bölgesel krizlerin ve toplumsal parçalanmaların yaşandığına dikkat çekildi.

Çatay konuşmasında, alimlerin üç gruba ayrıldığını belirtti: “Ulemaul Mille, Ulemaul Devle ve Ulemaul Ümme. Şeyh Said Efendi, dinin ve tevhidin gereğini yerine getiren, kınayıcının kınamasından korkmayan bir alimdir. O, kelle koltukta, Allah’ın buyruğuna tabi olarak şehadete yürümüştür.”

Programda ayrıca, Şeyh Said Efendi'nin sehpa yolundayken söylediği beyitlere yer verildi. Bu beyitlerde Şeyh Said’in mücadelesinin din ve Allah için olduğu, asla etnik bir temele dayanmadığı vurgulandı.

Anma programı, Şeyh Said ve dava arkadaşları için yapılan dualarla sona erdi. Katılımcılar, Şeyh Said’in davasına olan bağlılıklarını ve İslam ümmetinin vahdetine olan inançlarını bir kez daha dile getirdi