İnsanlar, hayat içerisinde farklı hallere girebiliyorlar. Toplum halleri, psikolojik gelişmeler, insanlarla etkileşimler, doğa olayları vs. Dahası teknolojinin ilerlemesi, sanayi gelişimi gibi insanları ruhsal çöküntüye sürükleyebilecek onlarca sorunu beraberinde getiriyor. Kaldı ki insanlar yanlarında olan, kendilerini teselli eden, gözyaşı dökeceği sırada kendine omuz verecek birini göremediğinde ise hayat daha bir yaşanmaz hal alıyor.

İnsanlık hali. Her zaman aynı sabır ve sebat içerisinde olamıyor. Psikolojik bunalım anlarında ise; bazı müzikler insanlar için bir kurtuluş olarak görülür. Fakat asıl amacı insanları bunalıma sokmak olan müzikler dinlendikçe daha fazla sıkıntı, çöküntü yaşanmasına, insanların daha fazla çıkmazlara girmelerine vesile oluyor.

İnsanlarda ölüm ile gerçekten kurtuluşa ereceklerini, kendilerini garantiye almışçasına, bazı olayları yönlendirmek ellerindeymiş gibi ölümü istiyorlar. Ama gerçeğin gerçekten sanılan gibi olmadığını, ölümün sanıldığı gibi herkes için öldükten sonra bir kurtuluş olmadığını pek düşünmüyorlar. Özellikle bu dünyada yapılan birçok şeyin insanların yanına kar kalması, birde şeytanın insanları Allah’ın rahmeti ve merhameti ile kandırması neticesinde; ölüm bir kurtuluş olarak görülüyor. Sabır ve sebat, gerçek kurtuluş olan Allah’a sığınmayı ise hiç düşünmüyor.

  Peki! Bir an için ölümün önümüze geldiğini düşünelim! Ölüme hazır olup olmadığımızın provasını yapalım! Gerçeklerin düşündüğümüz gibi olup olmadığını anlamaya çalışalım.

Dile ne kadarda kolay geliyor değil mi? Ölümün provası bile çok kolay. Peki! Denemeye ne dersiniz? Bir deneyin ilk sorunun ( Rabbin kim ) cevabını gerçekten verebiliyorsanız zaten hayat sizin için bir cennettir. Hayatın çıkmazlığı söz konusu değildir. Ölüme her türlü hazırsınızdır. Hayat ile ölüm ile bir sorununuz yoktur. Peki diğer türlü.

İlk sorunun cevabını gönül rahatlığıyla verebilecek kaç kişi vardır. Hele hayatta iken Rabbinden uzak yaşayan biz insanların bu ilk soruyu dahi cevaplama şansı hiç yok gibi.

Bize düşen ölüme her an hazır olabilmek. Ölüme her an hazır olabilmenin şartı da hayatın ve ölümün sahibine gerçek manada kul olabilmektir. Akabinde göreceğiz ki hayat bizler için ayrı bir tat olmuş, gelecek olan ölüm de ayrı bir tat olacaktır.

   Rabbim bizleri gerçekten ölüme hazır kullarından eylesin.

Selametle kalın.