36,4420
34,5129
2.955,37
Almanya’da bir lise müdürü, her eğitim-öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş.
“Bir Nazi toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü.
İyi yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar…
Eğitim ve öğretimden bu nedenle kuşku duyuyorum.
Sizlerden isteğim şudur:
Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin.
Eğitim ve öğretim çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.” Lise müdürü öğretmenlerine özet olarak ‘‘EĞİTİMSİZ ÖĞRETİM’’ den kaçının demiştir.
Peki…
Eğitim nedir? Öğretim nedir?
Öğretim, belli bir alanda salt bilgi verme faaliyetidir. Eğitim ise insanın doğuştan getirdiği, özüne ve fıtratına uygun değerleri ve davranışları ortaya çıkarma, geliştirme ve şekillendirme sürecidir. Kısacası eğitim, insana insan olduğunu hatırlatma sürecidir.
Eğitim aynı zamanda öğretimi de kapsar. Eğitim ve öğretim birlikte işlenmelidir. İslami eğitim anlayışında insanın ruh ve bedenini birlikte eğitmeyi hedefler. Kâmil insan tipini yetiştirir. Batılı eğitim felsefesi sadece insanın maddi yönünü hedeflediği için tek yönlü insan yetiştirir. Bu da bireysel ve bencil insanın yetişmesini sebebiyet verir.
Matematik dersinde ‘‘İki elmayı iki kişiye eşit olarak dağıtırsak her kişiye bir elma düşer dedikten sonra 2’yi 2’ye bölersek 1 olur.’’ şeklindeki faaliyetimiz ÖĞRETİM olur. Ama dersi ‘‘ İki elması olan bir öğrenci hiç elması olmayan sıra arkadaşı ile paylaşıyor. Böylece iki arkadaşında bir elması oluyor. Dedikten sonra 2’yi 2’ye bölersek 1 olur.’’ Dersin devamında da paylaşmanın öneminden bahsedersek yatığımız faaliyet EĞİTİM olur.
Teorik olarak öğretmek yetmiyor. Öğretimin uygulaması da eğitimdir. İkisi birlikte ele alındığında daha iyi sonuçlar alınır.
Öğrencilerin yetişmesi için yürütülen eğitim-öğretim faaliyetlerinde veli, öğretmen ve sistem öğrencinin ileriki yıllarda edineceği mesleğini iyi yapabilmesi için öğretim faaliyetini yani salt bilgiyi öncelerse sonuç Alman lise müdürünün mektubundaki gibi olur. Bireyleri kendi meslek alanlarında iyi ama insani değerleri ve yargıları öncelemeyen bireyler yetişmiş olur. Bunun nedeni de insani değer ve yargıları öncelemeyen ‘‘EĞİTİMSİZ ÖĞRETİM’’ dir.
İnsanı ve insani değer-yargıları öncelemeyen her türlü eğitim sistemi kendi kişisel çıkarı ve menfaati için azınlıkta olanı sömürmeyi, ezmeyi, haklarını elinden almayı ve yok etmeyi meşru gören ama mesleğini iyi yapan bireyler yetiştirmiş olacaktır.
İslam’ın eğitim anlayışındaki dışındaki diğer eğitim anlayışları insanı değil salt bilgiyi, maddeyi ve gücü öncelemektedir. İslam’ın anlayışında; Allah yarattığı her şeyi insan için yaratmış ve dini bile insan için göndermiştir. İslam’ın bu insanı önceleyen anlayışı İslam’ın eğitim anlayışının temelini oluşturmaktadır. Eğer bizler İslam dışındaki diğer eğitim anlayışlarına göre sistemlerimizi şekillendirirsek insanı öncelemediklerinden dolayı sonuç gözyaşı, kan ve kargaşa olur. Bu sebeple her alanda olduğu gibi eğitim-öğretim faaliyetlerinde de insanı önceleyen İslam’ın eğitim anlayışına göre bir sistem ve politika geliştirmek zorundayız.