Hz. Ali için anlatılır. Bir kaleyi kuşatmışlar, düştü düşecek… Akşam namazı vakti girmiş. Hz. Ali demiş ki: “Yarınız saldırmaya devam etsin, savaşsın, yarınız da namazını kılsın.” Komutan demiş ki: “Efendim kale düştü düşecek… Bekleyelim biraz daha, ondan sonra kılarız.”

Hz. Ali şu cevabı verir: “Uğruna savaştığımız değerleri ihmal ederek zafer kazanmanın hiçbir anlamı yoktur.”

İşte genel de bir müslümanın özel de ise bir dava erinin, bir davetçinin zafer bilincini bir şablon olarak sonuyor bize Hz. Ali. Zira dava eri, davetçi inandığı değerleri tesis etmek için mücadele verir. Davetçi toplumu başta Allah ile sonra da Allahın emirleri ile tanıştırmak için mücadele verir. Toplumu güzel ahlak ile tanıştırmak için mücadele verir. Toplumu Resullullahın sünneti ile tanıştırmak için mücadele verir. Ve bu bağlamda zahiren toplumu düzelttiği oranda başarılı sayar kendini. Ama aslında asıl zafer asıl başarı bu değildir.

İşte Hazreti Ali yukarıdaki sözüyle bize asıl başarıyı ders veriyor. Asıl başarı mücadele edip galip gelmek, zafer kazanmak, sonuç almak değil uğrunda mücadele verdiğimiz değerlere sadık kalabilmektir. Yanlış anlaşılmasın kazanılan galibiyeti, alınan sonucu küçümsemiyorum. Yapılan işte başarılı olmak da önemli ama başarı eğer mücadele verilirken uğrunda mücadele verilen değerlere bağlı kalınarak kazanılmışsa başarıdır. Yoksa Hz. Alinin deyimiyle anlamsız bir şeydir.

Biraz açacak olursak; örneğin insanlara namazın önemini anlatırken çok kolay bir şekilde namaz kaçırıyorsak anlattıklarımız sözden öteye geçmez. Ya da insanlara İslamı anlatıyor fakat İslamın ahlakını üzerimizde taşımıyorsak bu insanlar üzerinde olumlu sonuçtan ziyade olumsuz sonuç bırakır. Toplum açısından olumlu bir sonuç alınmadığı gibi bize de bir faydası olmaz. Anlamsız bir eyleme dönüşür. Zira amaçsız eylem anlamsız eylemdir.

Kısacası bir davetçinin, bir dava erinin zafer ölçüsü aldığı sonuç değil, uğrunda mücadele verdiği değerlere olan sadakati, bağlılığı ve verdiği mücadelenin büyüklüğüdür. Zira sefer bizim işimiz zafer Allahın işidir.