Peygamber Efendimizin gönderildiği toplum hepimizin malumu. Bedevi, her türlü cahiliye âdetinin olduğu bir toplum. Güven, huzur, adalet, güzel ahlak kavramlarının unutulduğu bir toplum. Faiz, tefecilik, zulüm, fuhuş gibi bütün seyyiatı içinde barındıran bir toplum.

Ve bu toplumdan 20 yıl gibi kısa bir zaman zarfında Peygamber Efendimiz öyle bir toplum inşa ediyor ki adı üzerinde asrısaadet toplumu. Güven, huzur, adalet, güzel ahlak denince akla gelen bir toplum. Her türlü kötü ahlaktan arınmış bir toplum. Güzel ahlakı kazanmak ile yetinmeyip yeryüzüne güzel ahlakı yayan bir toplum. Yeryüzüne faiz, zulüm, fuhuş olmayan bir düzen tesis eden bir toplum...

Hepinizin malumudur ki küçücük bir topluluğa sigara gibi basit bir alışkanlığı terk ettirmek dahi imkânsız gibi. En iyi toplum bilimciler dahi bir araya gelseler küçücük bir topluluğun basit bir alışkanlığını dahi terk ettiremez. Buna karşın Muhammed aleyhi selam kısa bir sürede ciddi bir topluluğun çok büyük alışkanlıklarını terk etmesini sağlamıştır. Öyle ki içkinin haram kılınması üzerine Medine sokakları içki seline dönmüş, yani ayet iner inmez herkes evindeki içkileri, şarapları dökmüştür.

Evet, ciddi değişimler ciddi dönüşümler yaşanmıştı fakat nasıl oldu bu?

Hiç şüphesiz bu başarının altında yatan en önemli faktör doğru yöntem ve metodun kullanılmasıdır. Allah Azze ve Cellenin öğrettiği nebevi hareket metodunun kullanılması.

Evet, bu metodu incelediğimiz zaman göreceğiz ki bu metodun  temelinde sevgi faktörü yatıyor. Peygamber Efendimizin değiştirdiği bu insanların kendisine duyduğu sevgi. Aşk derecesinde bir sevgi. En içten duygularla “Anam, babam, evlatlarım, canım, malım sana feda olsun ya Rasulullah” dedirtecek bir sevgi. Amma hak edilmiş bir sevgi, karşılıklı bir sevgi. Zira o da ashabını çok seviyordu. Sevmeseydi onlar için o kadar çırpınır mıydı?

Evet, temelde sağlam bir sevgi. Zira kişi sevdiğine benzemeye çalışacak ve benzeyecektir. Sevgiden sonrada en güzel bir örneklik. Sonuç mu sonuç asrısaadet dönemi... Yazının başında sıfatlarını saydığımız bir toplum...

Evet, peygamberin misyonunu yüklenen davetçilerin de bu metoda sarılmaları gerekir. Öncelikle davette bulunulan insanların davetçiyi sevmesi gerekir. Sevgi dönüşümü sağlayacaktır. O insanların davetçilere benzemelerini sağlayacaktır. Sağlıklı bir dönüşüm için de güzel örneklik olmazsa olmazdır. Yoksa maazallah kaş yapayım derken göz çıkarmış olacağız...

Vesselam