36,4263
34,4805
2.954,35
İlk vakalar görüldüğünde diken üstündeydik
Korkudan benzimiz sararmıştı
Astronot kıyafetli sağlıkçılar
Hava geçirmez sedyede taşınan hastalar
Cemaatsiz,
Yıkanmadan,
Kepçeyle kazılan çukurlara defnedilenler...
Kireç dökülen Mezarlar...
Paranoyak halde durup durup eline koluna kolonya sürenler.
Her saniye ateşlerini, yoklayanlar,
Boğazındaki gıcığa ölüm teri dökenler
Akşam olunca vaka sayısına dikkat kesilenler
Mehmet Ceyhan'ı akrabası kadar yakından tanıyanlar,
Bilim kurulu,
Sumak,
Limon,
Sarımsak,
Yorumcular,
Tarifler sunanlar,
Komplo teorisyenleri vs vs vs
Şimdi;
Ölüm bile normalleşti.
Ölüme bile alıştık...
Her dakika okunan selalar kimseyi ürkütmüyor...
Maske, ceza zoruyla taktırılıyor...
Sağlık Bakanı bile çaresiz
Elimizde önemli bir koz var demekten başka moral cümlesi yok
Kozumuz "Yakalanmamak"
Başlarda hastanın geçeceği sokağı bile karantinaya alan sistem şuan ilaçlarını verip belediye otobüsüyle evine taburcu ediyor...
Nasıl bu kadar kolay alışabiliyor insan?
Nasıl bukadar vurdumduymaz olabiliyor insan?
"Sebep olan da yapan gibidir."
Yani bir başkasının ölümüne sebep olan, onu kendi elleriyle öldürmüş gibidir...
Vebaline katlanmamak için biraz daha dikkat biraz daha sabır...
Salgının biran önce nihayete ermesi veya çaresinin bulunması ümidi ile ...
Dua ile...